28 Ağustos 2009 Cuma

15 Ağustos 2009 Cumartesi

Transferler - Hazırlık Kampı - İlk maç


Uzun aradan sonra geri döndük nihayet!

Öncelikle tabiki yaz transferleri:

Ross Turnbull: Bence iyi bir transfer. Ücret ödenmedi ve iyi bi kaleci ki hazırlık maçlarında da güzel performanslar sergiledi Cudicini'nin gidişinden sonra 3. kaleci sıkıntısı vardı ki gayet mantıklı bir şekilde çözüldü bu problem.

Daniel Sturridge: Büyük umutlarım var bu transferden. Sturridge için İngiliz'lerin büyük beklentileri var Sturridge'le ilgili. Seri ve ayağına hakim bir oyuncu Anelka tarzı vuruşları var yan ağlara plase şeklinde. Umarım iyi gelişim gösterir ve kaliteli bir santrafor olur.

Gelelim bu dönemin en önemli transferine, Yuri Zhirkov: Uzun zamandır bekleniyordu Zhirkov'un büyük bir takıma transferi, bize gelmesi iyi oldu. Ödenen ücret 18m £. Glen Johnson'ın da bu parala Liv'pool'a gittiği düşünülürse bence daha üst düzey bir oyuncu için iyi bir miktar. Sol kanatta sıkıntılar yaşayan bu takıma ilaç gibi gelir. Ashley Cole - Malouda - Zhirkov üçlüsü iyi iş yapar solda.
Söylentilere bakacak olursak; Pirlo kesinlikle istemediğim bir transferdi, Ancelotti son kıyağını yapacaktı ama olmadı, iyi ki de olmadı. Ribery iyi bir katkı sağlardı ama o kadar para vermeye de gerek yoktu. Agüero transferi iyi olurdu ama EPL'de nasıl bir performans gösterirdi orası da bir muamma. City'nin JT teklifi ikinci round'du bu mücadelede bunda da boş döndüler.

Chelsea bu yaz güzel bir hazırlık kampı geçirdi. Inter ve Milan gibi takımlar karşısında rahat oynayarak sonuca ulaştı. Takım içi uyum güzel gibi görünüyor. Zhirkov ve Sturridge gollerini attılar güzel oldu bunlar. Drogba çok formda, beklenmedik ve akıl almaz goller atıyor (ki bugün
 Hull karşısındaki 2. golü normal değil!). Anelka tutuk başladı ama açılır o da sıkıntı yok. Ancelotti'nin "4-4-2 Diamond" taktiği bakalım nasıl etkiler gösterecek.


Ve EPL'nin ilk maçı...Stamford Brigde'de rakip Hull City'ydi. Maça bulunan fırsatlarla başladı Maviler fakat sezonun ilk golü Cech'i sakatladığından beri kişisel olarak nefret ettiğin Hunt'tan geldi. Karambol anında seken şut boş kalede Hunt'ın önünde kaldı o da affetmedi. Sonra ise formdaki Drogbra frikikte topun başına geçti ve uzak mesafeden şahsımca hatalı kurdurulan bir baraj ve yanlış yerde duran bir kalecinin avanajı ile durumu eşitledi. Sonrasında Maviler baskıya devam etti kaçan pozisyonlar oldu yine fakat 90+2'de Didi, Lampard'ın Barcelona'ya 0'dan attığı golü hatırlatacak şekilde bir gol attı ki cidden akıllara zarar. Bilerek attığını ümit ediyorum :)
Maçın özetini resmi sitedeki bir cümle çok güzel yaptı aslında: "Ancelotti, şüphesi vardıysa, artık ne kadar zorlu bir ligde olduğundan emin fakat ona bu konuda yardımcı olacak büyülü de bir santraforu var."

Drogba'nın golünü buradan izleyebilirsiniz. Kalecinin hali de yeterli olsa gerek anlatmaya :)

17 Haziran 2009 Çarşamba

Times'ın kaşıntısı

Times pazar günkü gazetede Abramovich'in Chelsea'yi satacağını yazmış. Bunu ilk defa yapmıyorlar. Ekonomik kriz başladığında da yaptılar aynı haberi ve Chelsea resmi bir uyarı verip özür yazısı dilemekle yetinmişti. Bu pazar aynı hatayı (Abramovich'in kaç kez böyle bir şeyi inkar etmesine rağmen) tekrarladılar. Bu sefer yönetim dava açtı Times'a. Umarım bırakırlar artık Anti-Chelsea görüşlerini!

1 Haziran 2009 Pazartesi

FA Cup - Hiddink - Ancelotti



FA Cup 5. defa müzemizde! Harika bir maç oldu Everton'la. Saha'nın 25. sn'deki golü soğuk duş etkisi yapsa da Drobga bu şoktan kurtardı Chelsea'yi ve Lampard gerçekten harika bir gol attı. Maçın geniş özetini buradan izleyebilirsiniz. Lampard'ın golü gerçekten çok güzel, düşmek üzereyken tekrar ayaklanıp hazır değilken sol ayağıyla harika bir füze çıkardı Lamps.

Hiddink gitti, harbiden esaslı adammış sözünde durdu gerçekten minnettarız ona başardığı her şey için...
Ve gelelim Ancelotti'ye...Şüphelerim var, ikinci bir Scolar vakası olabilir. Bu takıma gelip de attığı 3 yıllık sözleşmeyi doldurup gidebilecek bir adam gibi görünmüyor. Ha umarım ve dua ederim ki başarılı olur orası ayrı. Milan'da hep veteran bir kadro vardı elinde, burada da buna yakın bir kadrosu olacak. Tabiki orta yaşlı, performansının doruğundaki oyuncular da mevcut bu sefer kadroda. "Bu benim için büyük bir fırsat!" demiş Ancelotti, umarım gerçekten bunun farkındadır ve bu fırsattan iki tarafın da en iyi yararlanacağı şekilde istifade eder. Başarılar Ancelotti, Başarılar Maviler!

10 Mayıs 2009 Pazar

Bu güzel oldu

Moraller bozuk, sinirler hala gergin, rakip ise en büyük düşmanlardan biriydi güzel Londra gününde, güzel de bitti. Belki yaraları tam olarak saramadı ama yine de güzeldi.

İki taraf da çok kaçırdı, Arsenal'in kaçan pozisyon sayısı Chelsea'den fazlaydı. Maviler hücum olarak iyiydi ama defans olarak bazı zaaflar göze çarptı, Barca maçının yorgunluğu ortadaydı.

Cech
Bosingwa - Alex - JT - A. Cole
Essien - Mikel
Anelka - Lampard - Malouda
Drogba

Şeklinde sahaya çıktı Maviler. Arsenal'de ise Arshavin yoktu ki maç boyunca da eksikliğini hissettiler.

Arsenal çok hızlı başladı maça daha 20. saniyede pozisyona girdiler. Sonrasında Cech, Walcott'un çaprazdan şutunu güzel çıkardı. Chelsea sessiz başladı ama Drogba ağırlığını hissettirmeye başladı Silvestre üzerinde özellikle. Sonra Diaby atması daha kolay bir pozisyonu harcadı. Sonrasında Fabregas - Drogba arası bir mücadelede (Drogba'nın kendini attığını inkar edemeyeceğim) kazanılan frikikte Drogba'nın ortasına Alex (tıpkı bir zamanlar PSV'deyken Arsenal'e attığı gibi) kafayı çaktı top direğe de çarparak içeri girdi. Golden sonra Fabregas'ın sarı kartı varken Malouda'ya yaptığı müdahalede hakemin cesareti ikinci sarıyı vermeye yetmedi. Anelka sahneye çıktı sonra orta sahadan aldığı topu harika sürdü Silvestre hamle yapmakta gecikince Anelka çok sert ve falsolu bir vuruşla Fabianski'yi mağlup etti ve durum 2-0 oldu. 

İkinci devrenin daha 3. dakikasında bütün maç ıslıklara mağruz kalan Ashley Cole'un sol kanattan bindirip yaptığı ortayı uzaklaştırmak isteye Kolo Toure şanssız bir şekilde topu kendi ağlarına gönderdi. Bundan sonra bir pozisyonda bariz ofsayttaki Van Persie'ye hakem devam et dedi (hiç de yabancı gelmedi!!) ama pozisyonu Cech çıkardı, Big Pete harika bir gün geçiriyordu. Walcott bir topu daha harcadı. Oyuna sonradan giren Bendtner, Essien'in üzerinden kafayı vurdu ve durumu 3-1'e getirdi. Hemen 5 dakika sonra aynı pozisyonda yine vurdu Bendtner bu sefer Cech harika çıkardı. Hiddink hemen önlemini alarak Ivanovic'i oyuna aldı ve Bendtner'in hava üstünlüğünü engelledi. Adebayor ceza sahasında çok net attı kendini yere hakem buna da kart vermedi. Silvestre'nin yakın şutunu da harika refleksle çıkaran Big Pete gerçekten harikaydı. İyice açılan Arsenal savunmasındaki boşluğu harika paslaşmalarla değerlendiren Maviler, Malouda'nın ilk pozisyonda atması gerekirken iki top uzattığı golle maçı bitirdi.

Arsenal'in evinde yenilmezlik serisine son veren Maviler moral depoladı ve gelecek sene CL'ye direkt katılma hakkını garantiledi. Defanstaki zaaflar göze battı ne olursa olsun. Arsenal'e çok pozisyon verdik. Hiddink bunlara önlem alır diyeceğim ama Hiddink'in de Chelsea zamanı dolmak üzere...

9 Mayıs 2009 Cumartesi

Finali de Erman Toroğlu yönetsin(!)

Yazık oldu, çok yazık oldu. Kim ne derse desin, "Leş futbol" desinler "Zevk vermiyor" desinler umrumuz değil! Biz çıktık elimizden geleni yaptık. Rakip Barca'ydı sert savunmak yapmak şarttı ve rakibini iyi inceleyen Hiddink piyonlarını doğru kullandı fakat son hamlede Barca'nın "vezir"i çıktı ve mat etti Maviler'i. Essien'in golü harika, Iniesta'nın ki de öyle...Ha tabi UEFA'nın bu harika satranç maçına müdahalesini de gözden kaçırmak imkansızdı! Hakem inanılmaz derecede kötüydü hatta Hiddink "Gördüğüm en kötü hakemdi!" sözleriyle tepkisini sert şekilde ortaya koydu. Drogba'nın ağır sözlerine katılmamak da elde değil hakem gerçekten de rezaletti! Pique'nin smacı tartışmaya kapalı bir penaltı, Dani Alves'in Malouda'yı indirmesi pozisyonu da verilebilir. Eto'o'nun pozisyonuna penaltı demiyorum. Abidal'ın kırmızısı da yanlış ama hakem bizim aleyhimize net şekilde etki etti skora. UEFA'dan ricam artık finali de Erman Toroğlu yönetsin eminim ki daha iyi olacaktır!

Beni en az mağlubiyet kadar sinirlendiren konu da insanların Chesea antiptasiydi. Özellikle Aceto Balsamico'nun sitesindeki yorumlar gerçekten mide bulandırıcı. İnsanların bu antipatisini anlayamıyorum. Tek sebep Abramovich faktörü olarak görünüyor. Ama orada da anlatmaya çalıştım bu takım bundan önce adı sanı geçmeye bir takım değildi. Abramovich'in gelişi tabiki maddi destek sağladı takıma ancak çok abartılıyor bu katkı. İnsanlar Chelsea'yi can düşmanı gibi görmeye başlamış artık! Verdiğim linkteki yorumları okursanız anlarsınız. Oradaki yazım biraz daha sertti maç sonrası olduğu için.

Tüm sonuçlara rağmen bütün Maviler'i ve Hiddink'i can-ı gönülden tebrik ediyorum ve Aceto Balsamico'da yazdığım sözü tekrar ediyorum.

Chelsea'yi sevmek zorunda değilsiniz ama saygı duymak zorundasınız!

29 Nisan 2009 Çarşamba

Bunu başarmak da güzel

Bu sene Nou Camp'a gidip de gol yemeden çıkan tek takım Chelsea. Bunu başarmak da güzeldi. Dün akşam gerçekten güzel bir savunma örneği gösterdi Maviler. Barca her zamanki gibi o harika pas trafiğiyle daraltmaya çalıştı Chelsea'yi. Maçın başında Henry'nin bulduğu pozisyon (Ivanovic, Henry'nin yanında çok hantal kaldı) gol olsa maçın ve turun rengi çok daha farklı olacaktır orası tartışılmaz. Chelsea sürekli olarak uzun toplarla Drogba'yı beslemeye, ona atak kurdurmaya çalıştı fakat Didi hep yalnız kaldı. İlk devrede Chelsea'de topa en çok dokunan oyuncu Cech olabilir. Maçtan önce Mikel - Essien ikilisini sahaya süreceğini tahmin etmiştim fakat Essien'le Ballack sanki birbirlerinin yerlerinde gibiydiler. Ballack iyice geriye yaslanmış, Essien ise sağ kanada yakın oynuyordu dolayısıyla The Bison biraz etkisiz kaldı ama yine de o etkisiz hali bile Barca ataklarını kesmekte yeterli oldu. Barcalı herhangi bir oyuncu topu aldığında iki kişiyle kapattı Chelsea. Hiddink'le ilgili eleştirdiğim tek yön varsa o da Malouda tercihidir. Dün akşam saç baş yoldurttu. En baştan Anelka ile başlasa (defansif olarak belki biraz daha etkisiz kalınabilirdi) en azından takım ileride biraz daha kalabalık olurdu ve daha çok top tutabilirdi belki ayrıca Nic bu tür maçlarda ileriye ani koşularla gole gitmeyi de sever. Drogba'nın kaçırdığı pozisyon da bizleri kahretti. Sonra Eto'o ve Henry'le tekrar pozisyonlar buldu Barca ama bu sefer de Big Pete girdi devreye ve kalesini gole kapattı. Messi etkisiz kaldı dün akşam ama o savunma karşısında kim olsa etkisiz kalırdı. Lamps de günün etkisiz isimlerindendi ve Hiddink (en başta şaşırsam da) akıllı bir Belletti değişikli yaparak Essien'i ortaya çekti Belletti sağa yanaştı ve Essien bu alanda daha iyi pres uygulamaya başladı.

Bridge'deki maç harika olacak şimdiden belli. Chelsea gol arayacaktır muhakkak ama aynı savunma disiplinini bir an elden bırakırlarsa Barca hemen cezayı keser. Barca'da ikinci turda Marquez ve Puyol yok bu Maviler için büyük avantaj ayrıca cezalı olan Ashley Cole da ikinci maçta oynayacak. Bu avantajı en iyi şekilde değerlendirip adımızı finale yazdırmak harika olur. Haydi Maviler bir final daha bizi bekler!

19 Nisan 2009 Pazar

18 Nisan 2009 Cumartesi

Mayısta yine Wembley'deyiz!

Resim zafer anından...Chelsea FA Cup finaline çıktı. Bu toplamdaki 9. FA Cup finalimiz. Finaldeki olası rakipler Man Utd ve Everton. Tahminen Man Utd çıkar.
Maça iki takım da kontrollü başladı ama iki takım da erken açıldı. 3. dk'da anlaşmazlıktan faydalanan Didi kaleye kafayı vurdu boş kaleye yuvarlanan topu (Ashley Cole'un gençliğine benzettiğim) genç Gibbs son anda çıkardı. Sonra Arsenal oynamaya başladı golü de Walcott'un ayağından buldular. Sonra Chelsea üstünlüğünü hissettirmeye başladı Lampard'ın uzun bir çapraz pasında topu güzel kontrol eden Malouda güzel de bir vuruşla beraberliği sağladı. Bu arada zemin de çok kötüydü üst düzey takımların oynadığı hızlı futbolu baltalayan bir saha vardı Wembley'de. Maç sertlik kazandı mücadele üst düzeye tırmandı. Golden 4 dakika sonra Anelka'nın topu direkten döndü. Essien'in bir şutu Fabianski'nin kucağında kaldı. 


İkinci devre başında Adebayor ve Lampard'la tehlikeler oldu iki kalede de. Silvestre'nin elle müdahalesini çok kötü kaçırdı hakem. Sonrasında Drogba ağırlığını koydu ortaya ve 83. dk'da Lamps'in uzun pasını alarak Fabianski'ye çalımı bastı ve boş kaleye yolladı topu. Adebayor ve Van Persie gibi iki tehditi oyunda değildi Arsenal'in sonrasında işler rahatlaştı ve maç 2-1 bitti Chelsea de finale adını yazdırıp rakibini beklemeye başladı. 

Drogba inanılmaz form tuttu. Arsenal'e toplamda 8. golünü attı bundan da önemlisi yükselen form grafiği. Umarım Barca karşısında da devam eder bu performansı ona çok ihtiyaç var. Golden sonra yine formayla çok sevgi göstersinde bulundu hatta yanlış okumadıysam dudaklarını "I love this team!" (Bu takımı seviyorum!) diye bağırdı. E madem öyle imzanı at Didi.

15 Nisan 2009 Çarşamba

İşkence ve Zevk


Böyle bir maç görülmedi! Hayatım boyu unutamayacağım demeye korkuyorum bu iki takım eşleştikçe. Her maçta daha da iyi oynuyorlar, daha da kalp krizine zorluyorlar. İki takımın taraftarını da kahrettiler maç boyunca. Elensen ayrı elenmesen ayrı. Elensen de böyle elendiğine üzülmezsin.

Star TV'nin bu ahmak spikerinden gına geldi artık! bu kadar taraflı maç anlatılmaz, bu kadar Anti-Chelsea'li olamaz bir insan! Geçen sene CL finalinde de aynıydı, bu akşam da! İlk 15 dakika boyunca Kalou'ya Malouda demekte (adamın ismi kameranın lensine girmesine rağmen!) ısrar etti. Oyundan çıktı Kalou da bu da hatadan zorunlu kurtuldu. Her topta Liverpool'u destekledi. Geçen sene finalde Drogba için "Buralardan vurursa kötü!" diyerek zaten Anti-Mavi olduğunu belli etmişti ama bu akşam bardağı taşırdı. Bu işi ülkede çok daha iyi yapabilecek insanlar var bu kadarı saçmalık!

Hiddink'in hamleleri (özellikle erken Anelka değişikliği) yerindeydi Benitez'in Torres'i çıkartması ise bence çok yanlış bir karardı.

Maç Liv'pool'un baskısıyla başladı. İlk tehlike Torres'in kaçırdığı toptu. Kırmızılar sağlam geliyordu ve golü Cech'in hatasıyla F. Aurelio'nun zekasının kesiştiği bir anda yedi Maviler. Cech'e yakışmadı bu ikinci Nihat Kahveci vakası. Sonrasında Ivanovic'in müdahalesine penaltı kararı verdi Cantalejo Xabi Alonso da affetmedi. Bu dakikadan sonra Liverpool kontrolü kaybetti ve Chelsea baskıyı kurmaya başladı ve devre böyle bitti.

İkinci devreye kaldığı gibi devam eden Chelsea'de Drogba ağırlığını hissettirmeye başladı ve Anelka'nın çabası sonucunda çok hafif bir dokunuşla Reina'yı da şaşırtarak kendi kalesine yollattı topu. Sonrasında Alex harika bir frikikle skoru 2-2'ye getirdi. Sonrasında Didi boştaki Lampard'ı gördü o da 3-2 öne geçirdi Chelsea'yi. Maç bitti dedik, demez olaydık...Tipik Liverpool işte bırakmıyorlar maçı. Lucas uzaktan vurdu Essien'e çarpan top tam köşeye süzüldü 3-3 oldu, 2 dakika sonra Riera kesti Kuyt kafayı vurdu 3-4 oldu. Kahır geri gelmişti...Neyse ki İkinci Kaptan gemisini kurtardı ustaca bir vuruşla ve turu getirdi. Son anda Essien'in boş kaleye çıkardığı top da işin tuzu biberi oldu. 

Bakalım Barca karşısında neler olacak...

10 Nisan 2009 Cuma

Kaptanlar

Allah bilir ne konuşuyorlar :)

9 Nisan 2009 Perşembe

You may sometimes walk alone

Akşamın kahramanı Branislav Ivanovic. Sırp Milli Takımı'nda gösterdiği başarılı performansla 11'de oynamaya başlamıştı Ivanovic dün akşam maçı getirdi turu da büyük ölçüde kolaylaştırdı. Liv'pool hızlı başladı maça 6. dakikada sağdan gelen yerden ortaya Torres çok düzgün vurdu ve skor 1-0 oldu sonra is Maviler oynamaya başladı. Bu arada takımlar Drogba ve Torres'le karşılıklı pozisyonlardan faydalanamadı. Sürekli pozisyon bulan Maviler nihayet golü Malouda'nın kornerinde Ivanovic'in kafasından buldu. İkinci devreye yine baskılı başlayan Chelsea 51. dakikada gole iki adım yaklaştıysa da Carragher topu çizgiden çıkardı. Sonrasında Lampard'ın kornerinde Ivanovic harika bir koşu yaparak çıktığı topta kafayı vurdu ve skoru 1-2'ye getirdi. Sonrasında açıklar veren Liverpool defansında Ballack'ın araya attığı topta koşuyu yapan Malouda topu yerden sert bir şekilde içeriye yolladı Drogba sonucu belirledi: 1-3.

Skor tur için çok avantajlı ama karşımızdaki takımın İstanbul'da 3-0'dan maç çeviren, daha bir kaç hafta önce Man Utd'ye deplasmanda 4 atan bir takım olduğunu unutmamalıyız ve rehavete kapılmamalıyız. Terry maç sonrası röportajında "Kaliteli bir kadroya sahibiz bunu her geçen gün ispatlıyoruz. Stamford Bridge'de bu işi bitirmeliyiz. Gol bulmalarına müsade edersek bu onları daha da istekli yapar o yüzden gol izni vermemeliyiz" demiş. Tabi Kaptan dün gördüğü sarı kart yüzünden bir sonraki maçta sahada olamayacak bu takımın en büyük dezavanajı gibi görünüyor. Hiddink de yaptığı açıklamada "JT'nin yokluğu tabiki büyük kayıp ama kadroda onun yerini doldurabileceğini ispatlamış çok oyuncu var." diyerek hem Kaptan'ı övmüş hem de diğer oyunculara "hazır olup elinizden gelenin en iyisini yapın" mesajını vermiş.

Rövanş haftaya Stamford Bridge'de. Umarım TV'den canlı olarak izleyebiliriz!!

28 Mart 2009 Cumartesi

Gökhan Töre

Chelsea alt yapısındaki 17 yaşındaki Türk oyuncu. Köln doğumlu Almanya'da büyümüş Bayer Leverkusen altyapısından yetişmiş. Şu anda Chelsea genç takım oyuncusu. Milli takım tercihi ise şu anda Türkiye. Umarım böyle devam eder gerçi bu ayrı bir tartışma konusu. U-17 Milli Maçı'nda bir gol atmış, Chelsea'nin sayfasında gördüm ama çocuğu Türk medyasında konuşan yok transferini de NTVSpor'da görmüştüm. Tuncay Middlesbrough'a gittiğinde olay çıkmıştı tabiki bu haklı bir şeydi ama bu çocuğun da farkına varılmalı. Gurbetçileri kaçırma sebebimiz de hep bu ilgisizliğimiz değil mi zaten?

20 Mart 2009 Cuma

Yine mi!?

Yine Kırmızılar. CL Çeyrek Final eşleşmesinde rakip (yine) Liverpool. Klasik bir Maviler-Kırmızılar eşleşmesi, maçlar yine harika olacaktır tahminime göre. Hiddink'in ilk Liverpool maçları olacak. Sözleşme uzatan ve Liv'pool taraftarlarının peygamber muamelesi yaptığı Benitez için zor iki maç olacak. İnşallah Maviler atlar turu.

15 Mart 2009 Pazar

What a waste of money!

Chelsea taraftarının Robinho oyundan alındığında yaptıkları tezahürat (Tam bir para kaybı!). 

Hiddink beklenenden farklı bir kadro çıkardı. Sakatlıktan çıkan Carvalho 11'deydi. Essien ve Deco'da ilk 11'de başladılar maça. Chelsea 1-0 kazandı. Essien'in sakatlıktan dönüşü mükemmel oldu, 2 maçta 2 gol. İki takımın da kaçan net pozisyonları var. Deco ve Anelka zayıf kaldılar bu maçta ki Deco zaten sakatlanıp çıktı 40. dk'da. Man Utd'nin maç eksiğine rağmen puan farkı 4. Puan kaybına tahammülü yok Maviler'in. Yarışta sona yaklaşıldıkça heyecan ve maç kaliteleri de artıyor. Premier League bir başka...

Ne bekliyordunuz ki?

Bugünkü rakip Man City. "Clash of the Cashes"(Kasaların Savaşı)  deniliyor İngiltere'de bu maç için. Chelsea 11'i aşağıdaki şekilde bekleniyor. Rahat bir galibiyet bekliyorum Maviler'den.

































Hiddink'le yapılan röportajda Terry için Man City'nin sezon başında düşündüğü transfer teklifi hakkında sorular gelmiş Hiddink de cevabı vermiş: "John bu konuda gayet net bir açıklama yaptı ve ölene kadar kulüpte kalmak istediğini belirtti. Kulüp de aynı şekilde onunla devam etmek istiyor. Bazı oyuncuların bir kulüpten ayrıldığını hayal etmek çok zordur, JT de öyle bir oyuncu. John'un sonuna kadar kulüpte kalacağını hayal edebiliyorum. Bu iş paranın da ötesinde. Burada kulüp kültürü çok büyük önem kazanıyor." demiş. Man "Dhabi" City bazen duyguların olduğunu unutuyor Messi, Kaka ve JT teklifleri bunun göstergesi. Bu kafayla giderlerse paranın her şey olmadığını geç de olsa anlarlar.

13 Mart 2009 Cuma

Cech'e Barca kancası


Big Pete'in menajeri Barca'nın Cech için görüşme yapmak istediğini açıklamış. Cech ise yaptığı açıklamada Londra'da çok mutlu olduğunu, sözleşmesinin sonuna kadar burada kalacağını, kariyerini Chelsea'de sonlandırmak istediğini belirtmiş. Teşekkür ve tebriklerimi sunuyorum kendisine.

Hiddink kalır mı?

Birmingham'da kiralık oynayan Scott Sinclair bu hafta sonu Hiddink'le bir görüşme yapmış ve Sinclair bu görüşmede Hiddink'in kalabileceği gibi bir yorum yaptığını söylemiş. Şu anda takıma iyi etki yapmış gibi görünüyor özellikle Drogba konusunda. Bakalım sezon sonu kararlar ne olacak?

11 Mart 2009 Çarşamba

Delle Alpi'de "oley" sesleri

Dün akşamın özeti bu olsa gerek. Zor başladı maç, Iaquinta ile erken geldi Juve'nin golü, sonra baskıyı artırdılar ama Big Pete formundaydı ve harika kurtarışlar yaptı. Drogba'nın bir frikiğini Buffon'un içeriden-çizgiden çıkarma tartışması var hala net bir açıdan izleyemedim pozisyonu. Her an bir gol bulabilecek gibi oynayan Maviler golü ilk devrenin sonunda (şansın da yardımıyla) sakatlıktan çıkan Essien'in ayağından buldu.

İkinci devreye bu moralle başladı Maviler ve baskıyı biraz olsun attılar. Sonra Juve iyice saldıtmaya başladı fakat bu arada tartışmalı bir kartla Chiellini'den mahrum kaldılar ki bu onların oyununu ciddi olarak bozdu. Sonra Del Piero çıktı sahneye. Belletti'nin topa barajda elle yaptığı müdahele sonucu kazanılan penaltıyı gole çevirdi ve Juve oyuna geri döndü. Ashely Cole sol kanattan tehditleri yoğunlaştırınca oraya önlem alıp eksik defansında sağ kanadı boş bırakan Juve'nin cezasını ise Didi kesti. Çıktığı son 5 maçta 4. golü oldu Didi'nin. Hiddink yönetiminde maç kaybetmedi hala Chelsea. CL'de de yoluna devam ediyor.

Taraftarın "oley" şovu da moralleri yerine getirdi.

Bakalım bir sonraki rakip kim olacak CL'de?

*Resimdeki görüntüyü görmek güzel. Spekülasyonlar için (ikilinin iyi anlaşamadıkları yönünde) iyi oldu.

10 Mart 2009 Salı

Chelsea - Juventus 2. Maç


Maça yaklaşık 1 saat var, heyecan dorukta, işler ve çalışmalar 2 saatlik askıya alınacak. Hiddink sakatlıktan yeni çıkan Essien ve Anelka'yı 11'e aldı. "The Train"in (Essien) dönüşü tartışmasız faydalı olacak. 90 dakikayı çıkarırsa harika olur. Nic de Drogba'nın yanında oynamaya alışıyor.
Bu arada değişik bir haber daha var. Hiddink dün son antrenmanın sonunda takıma penaltı çalıştırmış her türlü aksiliğe karşılık. Gözler JT'nin üzerindeymiş tabiki. O da geçmiş topun başına ve antrenmandan sonra yaptığı açıklamada da "O büyük bir talihsizlikti. Takımım için görevden hiçbir zaman kaçmadım. Yine gerekirse yine o topun başına geçerim." demiş. Ne diyelim Kaptan inşallah gerek kalmaz, kalırsa da o kabusu bize tekrar yaşatmazsın.

JT #1

8 Mart 2009 Pazar

Cech vs. Buffon

Benim için bu maçın anlamı Cech - Buffon karşılaşmasıdır ki 1. maçta ikisi de üzerine düşeni çok iyi yapmış, galip gelen Cech olmuştu yani Cech 1 - 0 Buffon diyebiliriz. Salı günü rövanş var, heyecan yüksek olacak Delle Alpi'de. Anelka'nın sakatlığı var Coventry maçında riske edilmedi yetiştirilirse bu maça çok iyi olur hızlı ataklar için. Drogba'ya da çok iş düşecek bu maçta top harcamaması lazım. Defans ve Cech için zaten çok zor bir maç olacak Nedved ve Del Piero'a karşı zorlanmamaları büyük şans olur. Skor avantajı Maviler'de gibi görünse de riskli gidiyorlar maça, inşallah bir aksilik yaşanmaz.

Didi'nin dönüşü...

Scolari'nin gidişi ve Hiddink'in gelişi en çok ona yaradı. Hiddink yönetimindeki 5 maçta 3 gol attı, kendine güveni ve en önemlisi taraftarın sevgisi geri geldi. İnşallah gollerine devam eder, Chelsea'den ayrılmaz da nice kupalar getirir.

Başlangıç

Chelsea Türkiye Şubesi'ne hoşgeldiniz :)